elimizde bi bavul yürüyoruz…
içinde çocukluğumuzdan,aşkımızdan,olgunluğumuzdan kalma yaralar...
kabuk bağlamış...
kaşıyıp, kanıyoruz...
bize normal gelen tuhaflıklarımız var...yüklerle gidiyoruz her yeni ilişkiye..
acılar koleksiyonumuz var,korku senaryolarımız...
sergilemesek de
saklıyoruz...
içten içe mutsuz, içten içe umutsuz...
dışarıdan bakınca nasıl da güçlü...oysa!
gerçek kimliğiyle yaşa(ya)madan karmaşaya kapılmış gidiosak
ve aşka inananlar elin parmaklarını geçmiosa artık...
acılarımızın sebebini anlamadan yaşıosak
ne yaşa(yama)yıp bitir(eme)diysek
ve inanmıosak mutlak sebebine!
mümkün diil yüklerden kurtulmak...
ispat etmeye çalışırken aşk kendini
inanmamaya devam ediosak inatla
karşımızdaki insanı suçluosak hep
değişmio
ve
işine gelirse diosak...
niye kıyameti bekliyoruz ki...
çoktan hoşgeldi!
lola bunu begendi.)
ReplyDeletesenin olsun o halde ;)
ReplyDelete