Thursday, December 16, 2010

bi aşk ne zaman ölür

gönülsüz gidişleri olur  bazen aş(ı)kların...
işte o an 
aşk...
ölmez!

tarifesini şaşırmış tramvay geçer hayatımızın ortasından
tarifeli aşklarımıza tezat..
içinde miyiz dışında mı
bil(e)meyiz...
hayatımız bize biz kaderimize inat.. 
ne yollar biter ne masallar bu güzergahta..
ne de aşk!

sonunda gün boyu dönüp dururuz düşüncelerimizin içinde
yırtıp çık(a)mayız kabuslarımızı.. 
ömür geçer..
 
bazen istenen şeyler için çok geçtir ya da çok erken...
sanki hayat sondan başa doğru gitmeli/en dolu-en tecrübeli zamandan seçilmeli yaşamın yolu..belki..tabiki biliorum-bu sadece bi hayal!

akıl kıvama geldiğinde bi bakarız yol yarılanmış...
bi tek aşka geç kalınmıo galiba :)

arasıra yap(a)madıklarıma sızlasa da içim-şimdiki aklımda yine-yeniden yapardım biliorum...ve olduğum kadına devam ederdim diorum...

ben herşeyi tüm acılarına rağmen seviorum..gözümün kalbinden akan aşk(ım) da buna dahil…


kaç kere kırılınca hayalleri aklı başına gelir insanın... derim hep..
hiç kere işte!
hele o akıl kaçtı mı aşka bi kere…

hep ayrılıklarda aranır ya aşkın ispatı!oysa sadece ayrılış şeklidir insanı acıtan...
aşk mı?

kokusu değişince insanın
gelmeyince içinden artık yazmak...

AŞK

sol unutulup hep sağa gidilince
yastığın altındaki adam ölünce
tavanda onu gör(e)meyince
muzik susunca
ayna(m)daki sen yok olunca
melekler sözlerini unutunca
yıldız kuyruğuna bağlı hamak kopunca
kısaca...
vazgeçince iki taraftan biri 
susunca...
ÖLÜR...







No comments:

Post a Comment